Kahramanmaraş ve 10 ili yerle bir eden sarsıntıların ardından yaralar sarılmaya devam ederken, afet bölgesinden gelen depremzedelerin hikayeleri afetin gerçek yüzünü tekrar tekrar gözler önüne seriyor. Ailesini toprağa verdikten tam bir hafta sonra, “Anılarına saygımdan sustum” diyen bir kullanıcı, depremin geride bıraktığı yıkıntılar ve teşkilat sıkıntıları altında insanların hayatlarının nasıl yok sayıldığını anlattı.
6 Şubat sabahı saat 04:17’de Hatay depremin korkunç yüzüyle uyandı.
Elbistan merkezde 7,6 büyüklüğünde, önce 7,4 ve 9 saat sonra Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen depremler 10 ili yerle bir etti.
İnsanlar yakınlarına ulaşmak, iyi olduklarını duymak için telefonlara sarıldı. Hatay’daki ailesine ulaşmaya çalışanlardan biri de Instagram hesabıyla depremin gerçek yüzünü ortaya çıkaran “Sabit Dersuniyeli” isimli kullanıcı oldu.
Dersuniyeli, depremin ikinci gününde Hatay’a ulaşabildiğini ve askeriye yanındaki konutuna gittiğinde bir enkazla karşılaştığını söylüyor.
“Enkaz altından bir ses geldi. Ancak AFAD ekipleri bir kez seslendi ve duyamayınca oradan ayrıldı.”
Bölgedeki askerlerin enkaz altında canlı olduğunu söylemesi üzerine çağrılan AFAD ekipleri, saatler sonra gelerek ‘Sesimi duyan var mı?’ Dersuniyeli, “Kendini kaybetmiş veya uyuyor olabilir” dedi.
Dersuniyeli, depremin üçüncü gününde yiyecek ve su yardımı ile bir nebze olsun ayağa kalkmak isteyen insan gruplarının AFAD ile o gün benzer bir şey yaşadığını söyledi.
Duyamadıklarını söyledikleri enkaz için harekete geçemeyeceklerini ısrarla belirttiler ve gittiler. Maden ekipleriyle görüştük ve birlikte 2 kişiyi oradan canlı olarak çıkardık. Bu insanlar benim komşularımdı ve yaşlıydılar.’
“Bu kadar verimli çalışabilen ve canlarına siper olan madencilerin neden ellerinde kazma küreklerle günlerce bekletildiğini soruyorum.”
Dersuniyeli, ‘AFAD denen kurum örgütlenmeden neden bu kadar iyi çalışabiliyor? Neden deprem ülkesi olduğu halde bu eğitim kimseye verilmiyor? Verilmeyecek madem siyasi çıkarlarınız için AKUT’u neden feshettiniz? Asker sahaya neden bu kadar geç indi? Hem iş gücü hem de moral açısından bu kadar destekleyici olabilecek bir gücü neden birilerinin egosu yüzünden kullandık?’ sitem etti.
“3 gündür ziyaret etmediğimiz evin molozlarından anneannemi toprağı kazarak çıkardık.”
Dersuniyeli, babaannesinin de depremde çöken evin altında kaldığını ve kendi elleriyle enkazdan çıkardığını belirtiyor. Depremin üçüncü gününde anneannesinin cenazesini hiçbir ekibin gelmediği yerden kaldıran kullanıcı, “Üzerinde kolon vardı. Kaldıramayınca ekibi bekledik cenaze bırakıldı” dedi. bir günlüğüne ortada.’ diyor.
“Ekipler gelmeyince anneannemin üzerindeki sütunu kaldırıp kendi ellerimizle gömmek zorunda kaldık.”
Dersuniyeli, o dönemde çevresindekilerin yardımıyla hayatta kalmayı başardığını söylüyor. Cenazelerimizi Gebze Belediyesi İnşaat çalışanları ve ekibiyle birlikte toprağa verdik. AFAD neredeydi? Onun 7-8 günde yapamadığını, biz yardım edenlerle 5-6 saatte yaptık’ dedi.
“AFAD ekibi enkaz çalışmaları sürerken mazot ayarlamak için koordinasyon merkezine kaçtı!”
Çok sayıda makine ve personel beklerken AFAD’ın prosedür gereği kullanımlarına engel olduğunu anlatan Dersuniyeli, AFAD’ın bölgeden “kaçtığını” belirterek, mahallede silahlı grupların dolaştığını belirterek, “Arkadaşlar evimiz Ordunun yanında.Üstelik jandarmalar sürekli sokakta devriye geziyor.Amacı arama kurtarma olan bir örgütün mensuplarının iş yapmamak için neden bahaneler bulduklarını anlayamıyorum.’
“Elektrik yok, su yok, şebeke yok, internet yok, seyyar tuvalet yok, çadır yok… Nasıl dayanalım arkadaşlar?”
‘Haydi, fırsatım oldu, 10 gün arabada yattım. Peki ya diğerleri? Sokaklara tuvalet yapılmasından doğabilecek salgın hastalıkları düşünmüyor musunuz?’ Dersunyeli, ‘Belki de çoğunuzun duyduğunun doğru olduğunu bilmenizi istedim. Çünkü deprem bölgesinde böyle olan tek kişi ben değildim. İnanın daha anlatabileceğim bir çok rezalet var ama hangisini anlatacağımı bilemiyorum. Böyle bir yönetimle inşallah böyle bir felaket yaşamayız. ‘ sözlerini tamamladı.
İşte o yazı:
